Pages

8 Ekim 2012 Pazartesi

08.10.2012 - Ben ağlamaktan hoşlanmam aslında.



Sevgili Jiyong,

Hiç, her şeyin bir nedeni olduğunu düşündün mü?

Ben bugün düşünmeye başladım.

Ve sanırım bir gözyaşı insanlar için çok şey ifade ediyor.

Gözyaşları kendilerine ya da sevdiklerine ait olmasa bile bazı insanların hala kalpleri var anlaşılan.

Olay çok basit bir şeydi aslında. Kaldığım yurttaki odamı değiştirmek için bir başvuruda bulunmuştum. Hem de başvurumu son derece resmi bir şekilde yapmıştım. İnsanlarla kibarca konuşmuş gerekeni yapmalarını rica etmiştim. Sonuç olarak sıfıra yakın bir ilgiyle “oda arkadaşınla seni ayrı ayrı koyabiliriz.” dendi baştan savarcasına. Yıllar içinde neler atlatarak birbirimize karşı güven kazanmışken nasıl ayrılıp başka birilerine güvenmeye çalışacaktık ki?
Hemen ardından bize bunu söyleyenlerin bir üstüyle – müdireyle görüşmeye karar verdik. Ona da detaylıca anlatıp yardım etmesini isteyecektik. Çünkü zaten en başında bizim derdimizi dinleyen kişi bu müdireydi. Dışarıda olduğu için beklememiz gerekiyordu. Ben de onu beklerken annemi arayıp neler olduğunu anlattım. Ne yazık ki annem beni anlamadı ve bağırmaya başladı. Telefon kapandığında sinirlerim son derece bozulmuştu.

İşte o sırada kuzenimden beklemediğim bir telefon aldım ve olanları ona da anlatırken, annemin tepkisinin de etkisiyle ağlamaya başladım. İnsanların içinde ağlamaktan nefret ederken müdürlüğün ortasında bir yandan zırıl zırıl ağlayıp bir yandan kuzenimin tesellilerini dinliyordum.
Mektubumun başında bahsettiğim her şeyin bir nedeni vardır konusu bundan kaynaklanıyor işte. Ben ağlarken müdire gelmiş ve beni görmüş. Oda arkadaşımla konuşup ilgileneceğini söylemiş. Bundan birkaç saat sonraysa her şey hallolmuştu. Arkadaşımla ayrılmadım ve odam da değişti.

Kuzenimden gelen o telefon tesadüf müydü yoksa annem mi beni aramasını söylemişti bilmiyorum. Ama zamanlaması kesinlikle ilginçti. En ufak bir şey gidişatı ne kadar da değiştiriyormuş öyle. Yeni geçeceğimiz oda bizim için daha mı iyi yoksa daha mı kötü olacak bilmiyorum ama konu da bu değil zaten. O an her şey ters giderken ve ağladığım için utanmışken bunun işleri değiştirmesi asıl mesele.
Bu benim “Her şeyin bir nedeni vardır.” diye düşünmeme neden oluyor işte. Sanırım haklıyım. Gerçekten de her şeyin bir nedeni var.

Daha sonra yine haberleri veririm sana.

Şimdi sen anlat. Böyle düşünmene neden olan bir şey oldu mu hiç? Ya da ben tamamen haksız mıyım sence?

Sevgiler...
Prenses...

2 yorum:

Unknown dedi ki...

Bence kuzenin senin meleğin..Mutsuz olduğunu hissetti ve sana yardım etti ;)

Pabuçsuz Prenses dedi ki...

Evet, çok tatlı bir melektir o. Sizi tanıştırırım bir ara :)

Yorum Gönder

 

Sample text

Sample Text