Sevgili Jiyong,
Bazı insanlar bir amaç için gelir dünyaya. Aslında yalnızca
bazıları değil, herkes bir amaç için gelmez mi? Ne de olsa başrollerin yolunu
belirginleştiren yan roller olmak zorundadır tüm filmlerde. Hayatı da birkaç on
yıl süren bir film olarak görmemek için bir neden yok sanırım.
Neden buradan girdim konuya?
Çünkü kendi nedenimi merak ediyorum.
Senin dünyaya geliş sebebinin şarkı yazıp söylemek olduğunu
düşünüyorum. Hatta bazen bencilce, dede olduğunda bile bize şarkı yazıyor ol
istiyorum.
Ama ya benimki?
Ben binlerce şey istiyorum hayattan. Resim yapmak istiyorum,
fotoğraflar çekmek… Şarkılar söylemek istiyorum senin gibi. Beni sırf şarkılarım
için seven insanlar olmasını istiyorum. Kısacası biraz sana özeniyorum. Big
Bang’i konserde en önden dinlemek istiyorum. Bağıra çağıra şarkılarınızı
söyleyeyim ve sesim kısılsın istiyorum. Sonra düşünüyorum ve dünyayı gezmek
istiyorum. Her ülkeyi, her şehri tek tek… Hepsini görmek istiyorum. Bir daha
fırsatım olmayacak ki? Hayatı replay’e basıp tekrar oynatamıyorum. Her şeyi
film bitene kadar yapmak zorundayım. Birkaç tane on yıl her şey için yeterli
olmayacak.
Tüm bunlar benim istediğim şeyler… Ya olmam gereken şey
bambaşka bir şeyse? Ya bunların hiçbirini yapmamam gerekiyorsa? Ya ancak o
zaman amacımı gerçekleştirmiş olacaksam? Yan rol olmak istemiyorum. Ben,
dünyaya geliş nedenim her neyse isteklerimle uyuşsun istiyorum.
Ama bunların çok fazla şeyler olduğunun da farkındayım. Hepsini
aynı anda olamayacağımı biliyorum.
Prens, bana yardım et. Ne yapmalıyım? Nasıl yapmalıyım?
Nereden başlamalıyım?
O kadar çok cevapsız soru var ki aklımda, hepsini sana
yazmaya utanıyorum. Bana yardım edemeyeceğini biliyorum içimde aslında. Sanırım
tek istediğim daha önce bunları yaşamış birinin izlenimlerini, tecrübelerini
dinlemek…
Sen de yaşadın bunları değil mi?
Söyle bana, bir şeyleri gerçekleştirsem de her zaman diğer şeyleri
yaşayamamanın burukluğu olacak mı?
Sevgiler…
Prenses.